Kira Sertifikası (Sukuk) Nedir?

Sukuk, sak kelimesinin çoğuludur ve eşit değerli sertifikalar anlamına gelmektedir. En basit şekliyle sukuk bir varlığa sahip olmayı veya ondan yararlanma hakkını göstermektedir. Sukukta yer alan hak-iddia sadece nakit akışı hakkı değil aynı zamanda mülkiyet hakkıdır. Bu, sukuku tahvil ve bonodan farklılaştırmaktadır. Geleneksel borçlanma araçları faiz taşıyan menkul kıymetlerden oluşurken, sukuklar temel olarak varlık sepetinde sahiplik hakkından oluşan yatırım sertifikalarıdır. Bölünmez hisselerle sahiplik yetkisini temsil ederler ve faizsiz bono olarak tanımlanmaktadırlar. Faizsiz bono olarak tanımlanmasının nedeni, dünya üzerinde şu ana kadar ihraç edilen sukukların tahvil-bonolar gibi sabit getiri vermesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar birçoğunda getiri garanti edilmese de bir varlığa dayalı olarak çıkarılsa da çoğunlukla getirinin sabit olması ve dolayısı ile sukuk fiyatının hesaplanmasının tahvil-bono gibi olması böyle ifade edilmesine yol açmıştır. Ancak faiz ile özdeşleşmiş bono kelimesinin bu ürün ile kullanılmasının katılım bankacılığı prensipleri açısından çok tartışma yaratacağı açıktır. Bununla birlikte sabit getiri, faiz taşıyan bonolara İslam hukukunda izin verilmemiştir. Bu nedenle sukuk, faiz ödemeyi veya faiz masrafı yüklemeyi yasaklayan, sektördeki danışma kurulu üyeleri tarafından icazet verilmiş, İslami hukuku prensiplerine uygun menkul kıymetlerdir.

Sukuk, ilgili varlığın değeriyle orantılı oluşturulan sertifikalar aracılığıyla varlığın mülkiyetinin geniş yatırımcı kitlesine transfer edildiği bir süreç olan seküritizasyona benzemektedir.

Sukuk ile Bono Arasındaki Farklar

Bono: ihraç edenin faiz ödemeyi kabul ettiği ve belirtilen vadede bono sahibine anapara ve getiri/faiz ödemesini taahhüt ettiği bir borç sertifikasıdır.

Sukuk : Sukuk bir borç enstrümanı değildir; temelinde mutlaka bir dayanak varlık bulunmaktadır. Sertifika sahibine dayanak varlıktan doğan gelirden istifade etme hakkını tanır. Gelir, faizsiz bankacılık prensiplerine uygun olan varlıklardan elde edilir (örneğin, gayrimenkulün kiralanması). Sukukta yatırımcılar bir yatırım projesine katılarak riski beraber üstlenmektedir. Sukuk da bono gibi kote edilir, derecelendirilir ve beher sertifika fiyatını alır.




%51’lik varlığa dayandırılması oranı 2.el kira sertifikası piyasasında önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu oran sağlandığında, bu sukuk ikince el piyasasında işlem görebilir ve likide çevirebilme olanağı vardır. Bu işlem kira sertifikaları piyasasının derinleşmesine katkı sağlar, yatırımcı açısından piyasada çok büyük dalgalanmalar olmadığı sürece elde tuttuğu oranda karını alıp kira sertifikasından çıkabilme olanağı sağlamaktadır. %51’lik oran sağlanmadığında yatırımcılar bu sukuk türüne yatırım yapmakta imtina edebilir, çünkü bu sukuk türüne 2. el piyasasında alım satımın mevcut piyasada uygulanan fıkhi yorum çerçevesinde onay verilmemiştir AAOIFI (Accounting and Auditing Organization for Islamic Financial Institutions)  yaptığı son güncelleme ile bu oranı  %51’den  %33’e düşürerek uygulamaya koymuştur. Türkiye’de %51 varlık, %49 murabaha ya da commodity murabaha yapılmasına bazı danışma kurulları izin verebilirken, %1’lik orana karşı çıkan danışma kurulu üyeleri de mevcuttur. Bu oransal bazda fıkhi tartışma sürmekte olup hem Türkiye’de hem de dünyada bir görüş birliğine varılmış değildir. Sukuk ihraç eden kuruluşların bünyesinde muhakkak varlık bulunduruyor olması gerekliliği ihraççı sayısının ve ihraç tutarlarının sınırlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca bazı danışma kurulu üyeleri %100 murabaha sukuku ihraçlarına izin vermiş olsalar dahi, bu sukukların 2.elde alım satıma konu olmasına olumlu görüş vermemekte, vade bitimine kadar beklenilmesi gerektiğini savunmaktalardır.

Ayrıca yukarıdaki tablo ülkemizde uygulanan kira sertifikası türleri için geçerli bir tablo olup, varlığa dayalı sukuk türleri için geçerlidir. 

Sukuk ihraç eden kuruluşlara baktığımızda; devlet, reel sektör, bankalar gibi kamu ve özel sermaye şirketleri ile adi ortaklıklar her türlü sukuku ihraç edebilirler (Tebliğ m.3/ğ). Adi ortaklıklar bono ihraç edemeyip sukuk ihraç etmesi, mevcut hukuk uygulamasında yasal otorite sukuku farklılaştırmıştır. Diğer tüm tüzel kişilikler bono ihraç edebildiği gibi sukuk da ihraç edebilecektir. İhraç eden kuruluşun yapacağı sukuk ihracı, sukukun detaylarına ve sözleşmelerine bakılarak fıkhî boyutta değerlendirmeye tabi tutulur. Fıkhî boyutta herhangi bir engel yoksa her türlü kamu kurumu ve özel kuruluş sukuk ihraçlarını gerçekleştirebilirler.

Kira Sertifikası (Sukuk) Çeşitleri Nelerdir?

Sahipliğe
Yönetim Sözleşmesine
Alım-Satıma
Ortaklığa
Eser Sözleşmesine

dayalı kira sertifikaları Tebliğ kapsamında tanımlanmıştır.

Yukarıdaki maddelerde sayılmamakla birlikte Kurulun diğer düzenlemelerinin kapsamı içerisinde yer almayan ve niteliği itibarı ile kira sertifikası olduğu Kurulca kabul edilecek sermaye piyasası araçlarına ait izahname veya ihraç belgesinin onaylanmasına ilişkin başvurular kira sertifikaları tebliğ hükümlerinin kıyasen uygulanması suretiyle sonuçlandırılır. Bu madde ile SPK, kanunda belirttiği 5 tür kira sertifikası türü ile sınırlı kalmayacağını beyan etmiştir.

Kira sertifikaları piyasada yeni olduğu için, kira sertifikası piyasanın oluşamadan ya da canlanamadan bitmemesi ve güven kaybının oluşmaması adına SPK yukarıda sayılan kira sertifikaları türleri için aşağıdaki genel maddeleri ilgili tebliğe eklemiştir. Bu maddeler ile kira sertifikalarının yatırımcılar açısından çok daha güvenli bir finansal yatırım aracı olması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda bu hükümler ile ihraççıların olası suistimal yapma olanaklarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

- Kira sertifikaları itfa edilinceye kadar VKŞ’nin portföyünde yer alan varlık ve haklar; VKŞ’nin yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi hâlinde dahi teminat amacı dışında tasarruf edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, iflas masasına dâhil edilemez, ayrıca bunlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez. VDMK, İpotekli teminatlı menkul kıymetler gibi finansman türlerinde de rehnedilmez, teminat gösterilemez ibareleri eklenerek varlığın korunması amaçlanmıştır.

- Kira sertifikası sahipleri, ihraca dayanak varlık ve haklardan elde edilen gelirler üzerinde payları oranında hak sahibidirler. Kira sertifikası ihracı işleminin gerektirmesi durumunda vade sonunda varlık ve haklar VKŞ tarafından kaynak kuruluş veya üçüncü kişilere satılır ve satış bedeli kira sertifikası sahiplerine payları oranında ödenir.

- Kira sertifikaları, izahnamede veya halka arz edilmeksizin satış yapılması durumunda düzenlenen sözleşmelerde belirlenen esaslar çerçevesinde itfa edilir. Normal sermaye piyasası araçlarının ihraç yöntemleri kira sertifikaları içinde kullanılmaktadır.

- Fon kullanıcıları veya üçüncü kişilerin VKŞ’ye karşı olan ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda, dayanak varlık veya hakkın satılarak kira sertifikası sahiplerinin olası zararlarının tazmin edilmesi de dahil olmak üzere, yatırımcıların menfaatlerinin korunmasına yönelik VKŞ yönetim kurulu tarafından alınacak tedbirlerin, Kurula yapılan ihraç başvurusu aşamasında sözleşmeler vasıtasıyla düzenlenmiş olması zorunludur.

Sahipliğe Dayalı Kira Sertifikaları Nedir?

Sahipliğe dayalı kira sertifikaları, kaynak kuruluşa veya üçüncü kişilere kiralanmak veya VKŞ adına yönetilmek üzere VKŞ tarafından kaynak kuruluştan devralınacak varlık ve hakların finansmanını sağlamak için ihraç edilen kira sertifikalarıdır.
İhraç kapsamında aşağıdaki maddelerin uygulanması zorunludur;

-Dayanak varlığın veya hakkın sahipliğinin VKŞ’ye devrine ilişkin sözleşme düzenlenmesi, devre konu varlık ve hakların devrinin tescile veya ilgili mevzuat uyarınca özel şekil şartlarına tabi olması durumunda devir için gerekli işlemlerin yerine getirilmesi, VKŞ’nin temerrüt halinde varlık veya haklar üzerinde doğrudan tasarruf yetkisine sahip olması zorunludur.

-Sahipliğe dayalı kira sertifikası ihraç tutarı, varlığın değerleme raporunda tespit edilen gerçeğe uygun değerin % 90’ını aşamaz.

-İhraca dayanak varlığın gayrimenkul olması durumunda ve kaynak kuruluşun talep etmesi halinde geri alım hakkının tapu kütüğüne şerh edilmesi zorunludur.

-Bu madde kapsamında yapılan ihraçlara konu varlık ve haklar üzerinde kira sertifikası sahiplerinin menfaatine aykırı olarak üçüncü kişiler lehine hiçbir ayni veya şahsi hak tesis edilmemiş olması ve varlık ile haklar üzerinde haciz veya tedbir bulunmaması zorunludur.

İhraç Süreci




1-İhraççı VKŞ kira sertifikası ihracını gerçekleştirir
2-Yatırımcılar VKŞ’ye ödemeleri yaparak sertifikalarını satın alır
3-VKŞ yatırımcılardan topladığı fonları kiraya konu varlığı satın almak üzere kaynak kuruluşa aktarır
4-Kaynak kuruluş kiraya konu varlığın mülkiyetini/haklarını VKŞ’ye aktarır
5-VKŞ, varlığı kaynak kuruluşa veya üçüncü bir tarafa bir kira sözleşmesi altında sertifikaların vadesine kadar kiralar
6-Kaynak kuruluş veya üçüncü bir taraf, VKŞ’ye düzenli kira ödemeleri yapar
7-VKŞ, yükleniciden aldığı kira ödemelerini yatırımcılara yapacağı periyodik ödemelerde kullanır
8-Vade sonunda VKŞ, varlığı kaynak kuruluşa veya 3. bir tarafa makul değeri üzerinden satar
9-VKŞ varlığın satış bedelini tahsil eder
10-VKŞ kira sertifikası sahiplerine anapara ödemelerini gerçekleştirir

Sahipliğe dayalı kira sertifikası özellikleri itibari ile uluslararası uygulamadaki icara yani kiralamaya dayalı sukuku andırdığı söylenebilir. Dolayısı ile süreçler, sözleşmeler içerik itibari ile de birbirini andırmaktadır. Ülkemizde ihraç edilen kira sertifikalarının büyük çoğunluğu sahipliğe yani kiralamaya dayalı sukuklardır. Hem kolay şekilde fiyatlanabildiği için hem de fıkhen satılmasında bir sıkıntı olmadığı için 2.el piyasada alınıp satılabilir. Sertifikanın el değiştirmesinin varlığın el değiştirmesi anlamına geldiği bu kira sertifikaları türleri 2.el piyasalarda işlem görebilirler. Devletin ihraç ettiği ve edeceği bu kira sertifikaları türleri katılım bankaların para piyasaları birimleri tarafından aktif kullanılarak, katılım bankalarının likidite yönetimindeki ürün sıkışıklığının önüne geçmiştir. 2.el piyasasının derinleşmesi ile finansal oyuncular bu ürünü daha çok kullanacaktır.

Yönetim Sözleşmesine Dayalı Kira Sertifikaları Nedir?

Yönetim sözleşmesine dayalı kira sertifikaları, kaynak kuruluşa ait varlık veya hakların vade boyunca kiralanması da dahil olmak üzere VKŞ lehine yönetilmesi neticesinde elde edilen gelirlerin sözleşme hükümleri çerçevesinde VKŞ’ya aktarılması amacıyla ihraç edilen kira sertifikalarıdır. Bu kapsamda yapılacak ihraçlarda kaynak kuruluş ile VKŞ arasında, kaynak kuruluşa ait varlık veya hakların mülkiyeti devredilmeksizin VKŞ lehine yönetilmesini konu alan sözleşme düzenlenir. VKŞ’nin elde edeceği gelirin veya bu gelirin hesaplanmasına ilişkin esasların ilgili sözleşmede düzenlenmesi zorunludur.

Özellikle sahipliğe veya alım-satıma dayalı kira sertifikaları gibi bazı kira sertifikaları çeşitlerinde varlıkların el değiştirmesi nedeniyle tescil yapan tapu gibi işlemler hem masraf oluşturmakta hem de bu işlemler nedeniyle oluşacak operasyonel külfetten dolayı zaman almaktadır. Bu nedenlerden dolayı da kira sertifikaları ihraçları piyasaya göre pahalı olabilmekte, gecikmekte ya da ihraççıyı caydırabilmektedir. Bu gibi nedenlerden dolayı varlıkların el değiştirmesi yöntemi izlenmesi yerine varlıkların el değiştirmeden yönetilmesi gibi bir metot seçilebilir. Böyle bir metot ile sukuk ihraç etmek isteyen yatırımcı, yönetim sözleşmesine dayalı olarak kira sertifikaları ihraç ederek amacını gerçekleştirebilir. Varlıklar yatırımcıya yani VKŞ'ye geçmemekte, kaynak kuruluş bu varlıkları VKŞ adına yöneterek işlev yerine getirilmektedir. Böylece ihraçı operasyonel masraf ve zamandan kurtulmuş olacaktır.

Alım-Satıma Dayalı Kira Sertifikaları Nedir?

Bir emtianın önceden anlaşılan bir kâr payı üzerinden fon ihtiyacı olan tarafa vadeli olarak satılması, fon ihtiyacı olan tarafın da söz konusu emtiayı emtia borsalarında peşin olarak üçüncü bir tarafa satmak suretiyle finansman sağlaması mümkündür. Söz konusu işlemin finansmanı VKŞ tarafından ihraç edilecek sertifikalar aracılığıyla yapılabilir. Alım-satım işlemine dayalı sertifikalar alacak hakkını gösteren senetlerdir.

Alım-satıma dayalı kira sertifikası ihraçlarında VKŞ en geç, ihraçtan elde edilen fonların hesabına aktarıldığı günü izleyen iş günü varlık veya hakları spot piyasadan alarak maliyetinin üzerinde bir bedelden vadeli olarak satmak zorundadır. Bu işlemin söz konusu sürede gerçekleştirilmemesi halinde kira sertifikası ihracı karşılığında toplanan fonlar, yatırımcılara en geç VKŞ hesabına aktarılmalarını izleyen ikinci iş günü iade edilir.



1-VKŞ kira sertifikası ihracını gerçekleştirir
2-Yatırımcılar ödemeyi gerçekleştirir
3-VKŞ tedarikçiden (emtia borsaları) müşterisinin talep ettiği ürünü satın alır
4-Tedarikçi ürünü VKŞ’ye teslim eder veya VKŞ adına saklamada tutar
5-VKŞ ürünü kaynak kuruluşa satar
6-Ürünü alan kaynak kuruluş emtia borsasında ürünü satar
7-Kaynak kuruluş ürünün karşılığı olan satış bedelini alarak finansman sağlar
8-Kaynak kuruluş periyodik olarak ya da belirli bir vadenin sonunda ürün maliyeti vekâr payı ödemesini yapar
9-VKŞ yatırımcılara periyodik olarak kâr payı ödemesini ve vade sonunda anapara ödemesini gerçekleştirir

Bu kira sertifikaları türü uluslararası yazılı kaynaklarda murabaha sukuk olarak adlandırılır. Murabaha üzerine yapılan sukukların 2.el piyasada işlem görmesi fıkhen uygun değildir. Dolayısıyla bu türde ihraç olunan kira sertifikaları BİST borçlanma araçları piyasasında ya da banka-aracı kurumlarda OTC'de işlem görmesi katılım bankacılığı prensiplerine aykırıdır. Çünkü borcu bitmemiş, henüz tam olarak sahip olunmayan varlığın satılması İslam hukukuna göre uygun değildir. Bu kira sertifikaları türünü alan kurumlar, kişiler vadesine kadar varlığı elinde tutmak durumundadırlar. Bu kira sertifikaları türünün emeklilik fonları için geliştirilmesi uygun gözükmektedir. Zira bu fonların hem uzun vadeye yatırım yapması hem de mevcut emeklilik sistemi düşündüğünde likidite yönetimi açısından sıkıntı yaşamayacağından dolayı alım-satım ihtiyacı doğmayacaktır.

Ortaklığa Dayalı Kira Sertifikaları Nedir? 

Uluslararası faizsiz finans uygulamalarında ortaklığa dayalı sertifikalar iki farklı yapı çerçevesinde ihraç edilebilmektedir. Bunlardan ilki bir tarafın yalnızca sermaye diğer tarafın yalnızca emek, bilgi ve tecrübesini ortaya koyduğu emek-sermaye ortaklıklardır. Diğeri ise, iki veya daha fazla tarafın ortak bir sermaye sağlayarak yaptıkları yatırımın neticesinde elde edilen faaliyet sonuçlarına ortak olacağı kâr-zarar ortaklıklarıdır. Bu ortaklıklar adi ortaklık olarak sözleşme çerçevesinde oluşturulabileceği gibi bir ticaret şirketi olarak da yapılandırılabilir*. Bu kira sertifikaları türleri katılım bankalarının asli ürünleri olan muşaraka ve mudarabaya dayanmaktadır. Bu ürünler üzerinden kira sertifikaları ihraç edilebilmesi SPK tarafından ortaklığa dayalı kira sertifikası çatısı altında ile kanunen yapılabilmesi mümkün kılınmıştır. Yasal zemini oluşturulan bu kira sertifikaları türlerinin kullanılması için ekstra gayret sarf edilmesi aşikârdır. Çünkü katılım bankalarında çok az kullanın bu ürünün, piyasada menkul kıymet olarak satılması, yatırımcı sayısının çok olması, getirinin net olmaması, ticaret riski taşımasından dolayı işlerlik kazanması zor gözükmektedir. Malezya’da hem emek-sermaye hem de kar-zarar sukuk türleri için, ihraç edilirken ihraççı ile yatırımcı arasına giren trustee denen firmalar vasıtası ile getiri oranı garanti edilerek sabitlenebilmekte ve 2.elde bu şekilde işlem görebilmektedir. Ancak bu yapı henüz Türkiye’de uygulanmamaktadır. Aynı zamanda bu yapının katılım bankaları danışma kurulu üyeleri tarafından kabul edilmesi oldukça tartışmaya yol açacaktır. Çünkü ticaret yaparken getirinin garanti edilmesi fıkhen uygun görülmemektedir.

Kanunda bu kira sertifikaları türlerinin yapılış tarzı ya da ihraççıların uyması gereken kurallar şu şekilde anlatılmaktadır;

Ortaklığa dayalı kira sertifikası ihraç tutarı, değerleme raporunda tespit edilen gerçeğe uygun değerin % 90’ını aşamaz. Ortak girişimin yönetimi, ortaklardan herhangi birisi veya ortaklarca atanan üçüncü bir kişi tarafından gerçekleştirilir.

Ortak girişimin VKŞ dışındaki ortaklarının veya bunlar tarafından atanan üçüncü kişilerin kötü niyeti veya hukuka aykırı eylemleri dolayısıyla oluşabilecek olası zararların tazmini amacıyla bu ortaklardan teminat istenip istenmeyeceği, istenmesi durumunda teminatın nitelik ve niceliğine ilişkin hükümler ortaklık sözleşmesi, şirket sözleşmesi veya esas sözleşmede düzenlenir.

1)  Emek-sermaye ortaklıkları ve bu ortaklıklara dayalı sertifikalar

Bir tarafın (sermayedar) sermaye diğer tarafın (girişimci) da emeğini, bilgi ve tecrübesini ortaya koyduğu ortaklıktır. Sermayedar ve girişimci bir projeyi gerçekleştirmek için bir araya gelirler. Bu tip ortaklıklarda proje finansmanının tamamı “sermayedar” tarafından karşılanır. Projenin sonunda elde edilen kâr, fonu temin eden sermayedar ile fonu kullanan girişimci tarafından önceden belirlenen orana göre paylaşılır. Projeye başlamadan önce hiçbir tarafa sabit bir kazanç tayin edilmez. Girişimcinin bir ihmali, anlaşma şartlarının ihlali, kötü niyeti veya hukuka aykırı eylemleri söz konusu olmadığı sürece projenin zararı durumunda zararın tamamı sermayedar tarafından karşılanır. Emek-sermaye ortaklığı sözleşmelerine dayalı olarak ihraç edilen sertifikalar ortak mülkiyeti ifade eder ve yatırımcısına projelerde hisse hakkı verir. VKŞ vasıtası ile sertifika ihraç eden kurum, yatırımcılara söz konusu girişimin sermayesinden hisse vermiş olur. Sözleşme yatırımcılar (sertifika sahipleri/sermayedar) ile vekil yönetici (VKŞ) arasında gerçekleşir. Kârın hangi oranlarda paylaşılacağı sözleşmeye yazılır. Sözleşmenin bitiminde başlangıç sermayesi ve projeden elde edilen kâr yatırımcılara hisseleri oranında ödenir.




1-VKŞ kira sertifikası ihracını gerçekleştirir
2-Yatırımcılar ödemesini yapar
3-VKŞ yatırımcılar adına sermayeyi ortak girişime koyar
4-Girişimci emek ve bilgi birikimini koyar
5-Ortak girişimi temsil eden adi ortaklık, ticaret şirketi kurulur
6-Girişim kâr ederse sözleşmede belirlenen oranlara göre VKŞ (yatırımcılara vekâleten) ve girişimci arasında paylaşılır
7-VKŞ aracılık faaliyetinden dolayı kârdan belirli bir pay alır
8-VKŞ yatırımcılara periyodik olarak kâr payı ödemelerini yapar
9-İşin sonunda ortak girişimin varlıkları veya VKŞ’nin sermaye payı piyasa fiyatından satılarak VKŞ üzerinden yatırımcılara dağıtılır.

2)  Kâr-Zarar ortaklıkları ve bu ortaklıklara dayalı sertifikalar

Emek-sermaye ortaklıklarından farklı olarak iki veya daha fazla tarafın ortak bir sermaye sağlayarak yaptıkları yatırımın neticesinde elde edilen kâr ve zarara ortak olduğu sözleşmelerdir. Bu yöntemde de kâr paylaşımı önceden belirlenen oranlarda yapılır. Bununla birlikte önceden herhangi bir getiri taahhüt edilmez. Kâr taraflar arasında önceden belirlenen oranlarda paylaşılabilmekte fakat zarar durumunda herkes sermayesi oranında zarara katılmaktadır.

Kâr-zarar ortaklığına dayalı sertifikalar ortaklık sözleşmesine dayalı mevcut bir işin finansmanını geliştirmek veya yeni bir projeyi tesis etmek için kullanılır. Sertifika sahipleri hisseleri oranında projenin veya faaliyetin sahibi olurlar. Kârın hangi oranlarda paylaşılacağı sözleşmeye yazılır. Faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde taraflar zarara sermaye payları oranında katılırlar.



1-VKŞ kira sertifikası ihracı yapar
2-Yatırımcılar ödemesini yapar
3-VKŞ topladığı fonu ortaklığa koyar
4-Yüklenici sermayesini koyar ve kâr-zarar ortaklığı girişimi kurulur
5-Projeden elde edilen kâr-zarar paylaşılır
6-Yüklenici kâr-zarardan payına düşeni alır
7-VKŞ yatırımcılara periyodik ödemelerde bulunur

Ortak girişimin yöneticiliğini de yüklenici yapıyor ise kendisine bunun için ekstra ücret ödenebilir. İşin sonunda ortak girişim tasfiye edilir. Ortak girişimin varlıkları piyasa fiyatından satılarak herkese payı oranında dağıtılır.

Eser Sözleşmesine Dayalı Kira Sertifikası Nedir?

Eser sözleşmesine dayalı kira sertifikaları, VKŞ’nın iş sahibi sıfatıyla taraf olduğu bir eser sözleşmesi kapsamında eserin meydana getirilmesini sağlamak amacıyla ihraç edilen kira sertifikalarıdır. Uluslararası sukuk ihraçlarında “istisna sukuk” olarak tanımlanan sertifika türüdür.

Genellikle büyük altyapı projeleri olmak üzere herhangi bir eserin meydana getirilmesi için gerekli finansmanı sağlamak amacıyla ihraç edilir. İstisna Arapça “sanayi” kelimesi ile aynı kökten gelmekte olup yapmak, inşa etmek, üretmek gibi manalara gelmektedir. Sürecin işleyişi kısaca şu şekilde özetlenebilir;

Kaynak kuruluş/fon kullanıcısı bir projeyi gerçekleştirmek amacıyla fon temin etmek için VKŞ’ye başvurur. VKŞ sertifika ihracını gerçekleştirir. VKŞ ve fon kullanıcısı arasında belirli bir tarihte teslim şartı bulunan bir satış veya kiralama sözleşmesi yapılır. VKŞ projeyi teslim eder ve topladığı fonlardan projenin ödemesini yapar. Kira sertifikasının vade bitimi tarihi itibarıyla satış bedelinin tamamı VKŞ tarafından tahsil edilir ve kira sertifikası sahiplerine ödeme yapılır*.

Eser sözleşmesine dayalı kira sertifikası ihraç tutarı, hazırlanan değerleme raporunda tespit edilen gerçeğe uygun değerin % 90’ını aşamaz. Eser bedelinin VKŞ tarafından peşin ödendiği durumlarda, eserin tam ve zamanında tamamlanmasını teminen yüklenici tarafından VKŞ lehine menkul ve gayrimenkul rehni veya benzer nitelikte teminat verilmesi zorunludur.

Varlık Kiralama Şirketleri (VKŞ) Nedir?

Varlık kiralama şirketleri sadece kira sertifikası ihraç etmek amacı ile kurulmuş anonim şirket hüviyetindeki tüzel kişiliklerdir. Ana kuruluşa birebir bağlı icrai bir organı veya çalışanı olmayan sadece Yönetim Kurulundan oluşan bu şirketler sadece şirket bünyesi altında ihraç edilen kira sertifikalarını ayrı ayrı kayıt eder ve izler.

VKŞ’yi kurabilecek kuruluşlar aşağıdaki gibidir:

a) Bankalar,
b) Portföy aracılığı, genel saklama hizmeti veya aracılık yüklenimi faaliyetinden herhangi birini yürütecek olan aracı kurumlar,
c) İpotek finansmanı kuruluşları,
ç) Payları borsada işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları,
d) Kurulun kurumsal yönetime ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde belirlenen birinci ve ikinci grupta yer alan halka açık ortaklıklar,
e) Derecelendirme kuruluşlarından talebe bağlı olarak notlandırma ölçeğine göre ihracın para birimi cinsinden yatırım yapılabilir seviyeye denk gelen uzun vadeli derecelendirme notunu alan ortaklıklar,
f) Sermayelerinin % 51 veya daha fazlası doğrudan Hazine Müsteşarlığı’na ait olan ortaklıklar tarafından kurulabilir. Ancak (ç), (d), (e) ve (f) bendinde sayılan kurucular, yalnızca kendilerinin fon kullanıcısı olduğu kira sertifikası ihraçlarını gerçekleştirmek üzere VKŞ kurabilir. Bu maddeyi bir örnek ile açıklayacak olursak; Banka olarak Kuveyt Türk Katılım Bankasının kurmuş olduğu KT Varlık Kiralama A.Ş hem bankanın kira sertifikası ihraçlarına hemde reel sektör firmalarının kira sertifikaları ihraçlarına aracılık edebilir ihraçlarını sağlayabilir. Ancak Reel sektör firmasının kurmuş olduğu VKŞ sadece o reel sektör firmasının fon ihtiyacı doğrultusunda ihraç edeceği kira sertifikalarına aracılık edebilir. Burada banka ve aracı kurum gibi finansal kuruluşların kurduğu VKŞ’lere görev alanı gereği biraz daha geniş yetki verilmiştir.

SPK gerek yatırımcıyı korumak adına gerekse piyasanın güvence altına alınması adına ihraççı konumundaki VKŞ’lerin kurulması ile ilgili aşağıdaki hükümleri de ilgili tebliğde yer vermiştir:

- Varlık kiralama şirketi, Kurul tarafından uygun görüş verilen esas sözleşmesinde belirtilen faaliyetler dışında herhangi bir ticari faaliyetle uğraşamaz. Ayrıca sahip olduğu varlıklar ve haklar üzerinde esas sözleşmesinde izin verilenler hariç olmak üzere, üçüncü kişiler lehine hiçbir ayni hak tesis edemez ve bunları kira sertifikası sahiplerinin menfaatlerine aykırı bir şekilde kiralayamaz veya devredemez.

- Kira sertifikaları itfa edilinceye kadar, varlık kiralama şirketinin portföyünde yer alan varlıklar ve haklar, ihraççının yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi hâlinde dahi teminat amacı dışında tasarruf edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, iflas masasına dâhil edilemez, ayrıca bunlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez.

- İhraççının kira sertifikalarından kaynaklanan yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi, faaliyet izninin kaldırılması veya iflası hâlinde portföyündeki varlıklardan elde edilen gelir öncelikle kira sertifikası sahiplerine yapılacak ödemelerde kullanılır. Bu durumda Kurul, kira sertifikası sahiplerinin haklarının korunmasını teminen gerekli her türlü tedbiri almaya yetkilidir.

- Varlık kiralama şirketlerinin kuruluşuna, esas sözleşmelerine, faaliyet esaslarına, devralabilecekleri varlık ve hakların türleri ile niteliklerine, bunlara ilişkin kayıtların tutulmasına, yönetim ilkelerine, tasfiye ve sona ermelerine, YTM’ye hizmetleri karşılığında varlık kiralama şirketinin portföyündeki varlıklardan ödeme yapılması hâlinde bu ödemenin hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.

- Esas sözleşmesinin onaylandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde Kurula ihraç başvurusunda bulunmamış VKŞ’lerin, bir yıllık sürenin dolmasını takip eden bir ay içerisinde ihraç başvurusu yapmaları veya faaliyet konusunu değiştirmeleri veya infisah kararı alarak tasfiye işlemlerine başlamaları zorunludur.

Yukarıdaki maddelerden de anlaşılacağı üzere kira sertifikası ihraç etmek için kurulmuş şirket, piyasaya güvence sağlamak ve yatırımcıları korumak amacı ile kurulmuş ana ortaktan ayrı bağımsız tüzel kişiliğe haiz kuruluştur. Kuruluş kendisi üzerinden ihraç edilen kira sertifikalarına ait varlıkları ayrı olarak muhasebeleştirir ve yatırımcılar adına bunların kaydını tutar ve izler.

Türkiye’de Sukuk Piyasası

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Türkiye’de Kira Sertifikaları ile ilgili ilk Tebliği 1 Nisan 2010 tarihinde yayımladı. Tebliğde öngörülen Sukuk yapısı “İcara Sukuk”tur. Tebliğ sayesinde Türkiye’deki finansal kurumların ve firmaların yurtiçinde ve yurtdışında Sukuk ihraç etmesi mümkün hale gelmiştir. Ocak 2011’deki yasal düzenlemelerle konvansiyonel bonolardaki vergi istisnalarına benzer şekilde Sukuk ile ilgili vergi istisnaları da düzenlenmiştir. 2011 yılı sonunda yeni yasal düzenleme çerçevesinde Kuveyt Türk Katılım Bankası ilk sukuk ihracını gerçekleştirmiştir. Ancak yasal düzenlemenin tam olarak oturtulamaması, piyasanın çok yeni ve bilinmiyor olması ve ayrıca oyuncu sayısının az olması ve oyuncuların yeteri kadar büyük olmamasından dolayı sukuk piyasası gelişememiştir. Büyük oyuncu olarak devletin 2012 yılında bu piyasaya girerek sukuk ihraç etmeye başlaması ile piyasa canlanmış ve diğer oyuncularda bu alana yavaş yavaş girmeye başlamıştır.

SPK’nın çok daha geniş kapsamlı olarak 2013 yılında yayınladığı kira sertifikaları tebliği ile Ortadoğu ve Malezya modeli karışımı olarak Türkiye'ye has bir model oluşturma yönünden farklılaşmaya gidildiği söylenebilir. Yeni tebliğde 5 tür kira sertifikası tanımlanması yapılsa da, SPK’nın yayınladığı türlerden biri olan Yönetim sözleşmesine dayalı sukuk çeşidinde dünyada uygulanan hemen hemen tüm sukuk çeşitlerinin ihraç edilebileceği izlenimini vermektedir. Ayrıca farklı yapıda bir sukuk çeşidinin SPK’nın önüne gelmesi ve onaylaması ile piyasaya farklı modeller sunulabilmesinin önü açık bırakılmıştır.
Türkiye'de belirtilen sukuk çeşitlerini özel sektör şirketleri, kamu kuruluşları, özel/kamu bankalar, belediyeler ve devlet çıkarabilir. Bu sukuklar, SPK kanununda sermaye piyasası aracısı olarak tanımlanmış ve anonim şirket hüviyetindeki Varlık Kiralama Şirketi vasıtası ile yapılabilmektedir. Kurumlar sukukları, elde birtakım varlıkların bulunmasına rağmen ihtiyacı olan fakat gerekli likiditeye sahip olmayan iktisadi birimlere veya bir iş yapmak için yeterli nakit imkânı bulunmayanlara bu likidite imkânlarını temin etmek üzere sermaye piyasasından kaynak sağlamak için kullanmaktadırlar.

Türkiye'de ihraç edilen sukuklar en çok katılım bankalarının işine yaramıştır. Zira çalışma prensipleri gereği ürün bulmakta çok sıkıntı çeken katılım bankaları özellikli bu ürüne dayalı çok farklı ürün çıkarabilecek çok yenilikçi bir ürün kazanmış oldular. Sukuk, katılım bankalarının hazinesinde ve sermaye piyasalarında ağırlıklı olarak kullanacağı bir ürün olacaktır. Bu bakımdan bu ürüne dayalı farklı piyasalar oluşturulmakta ve tam işlerlik kazandırılmaya çalışılmaktadır.

Sukukların Sektöre Katkıları

Sukuk, sermaye piyasalarının gelişmesi ve derinlik kazanması için sektöre yeni gelmiş önemli bir finansal enstrümandır. Katılım bankaları bu ürünü yatırım fonları yapmak için kullanabilmektedirler. Özellikle emeklilik fonlarında sabit getiri elde etme noktasında yegâne ürün olduğu söylenebilir.

Her sukuk ihracı ile firma ve finansal kuruluşların gelecekteki ihraçları için bir referans ve model teşkil edecek ve yeni sukuk ihraçlarının önünü açılacaktır. Katılım bankalarının hazine ve sermaye piyasalarında çok ağırlıklı kullanmaya başladığı ve dolayısıyla T.C. Hazinesinin borçlanmak için farklı ve uzun vadeli kaynak bulabildiği çok yeni bir alan olmuştur. T.C. Hazinesinin farklı ve kaliteli bir ürün/kaynak bulması ile daha uygun borçlanabilme imkânı doğmuş ve tek bir kanala bağlı kalma riski azalmıştır. Kaynak çeşitliliği için çok yenilikçi bir ürün bulmuştur.

Sukuk, bankalar ve firmaların uzun vadeli kaynaklara erişiminin bir yolu olup, bu yöntemle elde edilen kaynaklar ülkemizin kalkınmasına hizmet edecek yatırım projelerinde kullanılabilecektir. Sukuk, üretime ve istihdam artışına destek verdiği gibi, cari açığın kaliteli finansmanını da sağlayan önemli bir üründür. Bu yönüyle ulusal ekonomiye katkı sağlamaktadır. Sukuk, Asya, Orta Doğu, Avrupa ve dünyanın birçok ülkesindeki yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesini ve Türk varlıkları ile buluşmasını sağlayan finansal bir enstrüman işlevini görebilir.

Sukuk, Türk sermaye piyasalarının dünya ile kucaklaşmasını pekiştiren (özellikle Ortadoğu ve Asya) ve İstanbul’un finans merkezi olması projesine katkı sunabilecek nitelikli bir üründür. Bireysel Emeklilik Şirketlerinin, aracı kurumların, katılım bankalarının ve ticari bankaların sukuka dayalı oluşturacağı yatırım fonları ile sermaye piyasaları daha çok gelişecek ve derinleşecektir. Katılım bankalarının bireysel emeklilik şirketleri kurmaları, aracı kurum satın almaları, sermaye piyasalarına uzak olan katılım bankaları müşterilerinin sermaye piyasalarına gelmeleri sağlanarak müşteri tabanı genişleyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi ve Türk şirketleri Asya ve Ortadoğu’daki müşterilerden uzun vadeli düşük kaynaklı fonlar temin edilebilecektir. TCMB ve Borsa İstanbul’da oluşturulan ve oluşturulacak ürünler ile katılım bankalarının fon fazlalıklarının yurtdışına çıkışı önlenebilecektir. Borsa İstanbul’da faizsiz finansa dayalı ürün gamının genişlemesi ile Ortadoğu ve Asya’dan uzun vadeli ucuz maliyetli fonlar çekilebilecektir.


Investrade Portföy Yönetimi A.Ş.

SOSYAL MEDYA


Gelişmelerden haberdar olmak için bültenimize üye olun

Bu sitede yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.