Getiri potansiyeliniz alabileceğiniz riskle yakından alakalıdır. Yatırım yaparken ne ölçüde risk alabileceğinizi kendinize sormanız gerekir.
Riskin anlamı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Kimi yatırımcı riski, “anaparadan kaybetme ihtimali” olarak tanımlarken, kimisi için ise risk “beklenen getirinin elde edilememe ihtimali”dir. Sizin için riskin tanımının ne olduğuna karar vermeniz gerekir.
Nakit akışınızı gözden geçirip, birikiminizin ne kadarını yatırıma ayıracağınıza karar vermeniz doğru olacaktır.
Yatırımınızı hangi vadede yapacağınızı, bu miktara ne süreyle ihtiyaç duymayacağınızı belirlemeniz, seçeceğiniz enstrümanlar için belirleyici faktörlerden biridir.
Belirli bir hedefe yönelik olarak mı, birikiminizin değerini korumak amacıyla mı ya da yüksek oranda getiri elde etmek için mi yatırım yaptığınız, alacağınız riski belirleyecektir.
Risk/getiri arayışınıza, piyasalarla ilgili beklentilerinizi katmanız durumunda yatırım alternatifleriniz farklı bir şekil alabilecektir.
Almak istediğiniz risk seviyesine uygun fonu seçin. A tipi fonlar hisse içerdiklerinden B tipi fonlara göre daha yüksek risk taşırlar. Bununla birlikte, her A tipi ve her B tipi fon aynı risk seviyesine sahip değildir. Risk seviyesini tespit etmek için Yatırım Fonu’nun “Karşılaştırma Ölçütü”ne bakmanız yerinde olacaktır.

Fonun risk seviyesini anlamak için “Karşılaştırma Ölçütü”ne bakın. Karşılaştırma ölçütü fonun ortalama olarak ne oranda hangi yatırım aracına yatırım yapacağını gösteren iyi bir göstergedir. Karşılaştırma ölçütünde %75 oranında hisse bulunduran fon, %50 oranında hisse bulunduran fona göre daha riskli bir yatırım aracıdır.

Fonun bulunduracağı maksimum ve minimum yatırım oranları için “Yatırım Strateji Band Aralığı”na bakın. Bu size fonun alabileceği maksimum risk konusunda fikir verecektir.

Fonun geçmiş performansı önemli bir göstergedir. Bir fonun nasıl yönetildiğine dair fikir edinmek için geçmiş dönem performansına bakmak doğru olacaktır. Böylece farklı piyasa koşullarında, ortalama ve istikrarlı bir getiri mi, yoksa belli dönemlerde yüksek ya da düşük getiri mi sağlandığı görülecektir.

Benzer türdeki fonların getirileriyle kıyaslama yapın. Kıyaslama yaparken farklı türdeki fonları değil, aynı türdeki fonları kıyaslamaya özen gösterin. Örneğin A tipi hisse fonla, B tipi tahvil bono fonunun getirisini kıyaslamak çok yanlış olacaktır.
Fon yönetim ücreti ve giriş/çıkış komisyonlarını karşılaştırın. Fonların yönetim ücreti birbirinden farklıdır. Fon yönetim ücretindeki farklılıklar getirinizin farklılaşmasına neden olacaktır. Fondan giriş ya da çıkış komisyonu alınması da karar verirken dikkate alınacak bir diğer noktadır.

Fonlarda getiri garantisi olmadığını unutmayın. Geçmiş dönem getirileri önemlidir, ancak gelecek için garanti teşkil etmez. Yatırım Fonu alırken risk aldığınızı ve herhangi bir getiri garantisi verilmediğini unutmayın.

Fonu almak ve satmak için gereken ihbar süresi, likidite ihtiyaçlarınızı karşılamanız için önemlidir. Likit fonlar haricindeki fonlarda uygulanan ileri valör uygulamasının detaylarını öğrenin. Birikiminize ihtiyacınız olduğunda fonu nakde çevirmek için ne kadar süreye ihtiyacınız olacağını bilmeniz çok önemlidir.

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından fonlar, “Fon Tipi” ve “Fon Türü” olarak farklı sınıflara ayrılmıştır.

Fon Tipine Göre Sınıflandırma:

Fon tipi sınıflandırmasına göre fonlar;

A Tipi Fon ve B Tipi Fon olmak üzere 2’ye ayrılır.

A Tipi yatırım fonlarının portföyleri aylık ortalama bazda en az % 25’i Türk şirketlerinin hisse senetlerinden oluşur. B Tipi Fonların portföylerinde böyle bir sınırlama yoktur. Fonların A veya B Tipi olması konusunda önemli olan nokta A Tipi Fonlara vergi avantajı tanınmasıdır.

Fon Türüne Göre Sınıflandırma:

Fon türü sınıflandırmasına göre ise, portföye alınacak menkul kıymetler göz önünde bulundurularak, 12 ayrı yatırım fonu türü tanımlanmıştır. Bunlar:

Tahvil ve Bono Fonu
Katılım Fonu
Kira Sertifikası Fonu
Hisse Senedi Fonu
Sektör Fonu
İştirak Fonu
Grup Fonu
Yabancı Menkul Kıymetler Fonu
Altın ve Diğer Kıymetli Madenler Fonu
Değişken Fon
Karma Fon
Likit Fon
Endeks Fon

Fonun getirisinin kıyaslanması için, fon yönetim stratejisine uygun olarak belirlenen endekslerdir. Bir yatırım fonunun hangi risk grubuna hitap ettiği karşılaştırma ölçütü ile kolaylıkla anlaşılır. Örneğin %80 KYD-Tüm Bono Endeksi ve %20 KYD-ON Brüt Repo Endeksi’nden oluşan bir tahvil bono fonunun ağırlıklı olarak uzun vadeli bonolara yatırım yaptığı anlaşılmaktadır.
Likit Fon ve Kısa Vadeli Tahvil Bono Fonu harici fonlarda, fonunuzu paraya çevirebilmek için fon sahibinin, bir ya da iki gün (bu süre daha fazla olabilir) öncesinden bildirimde bulunması gerekir. Fonun nakit pozisyonunu ayarlayabilmesi bakımından bu süre her bir fon için farklı şekilde belirlenebilmekte ve ilan edilen izahname ile yatırımcılara duyurulmaktadır.
Fonun karşılaştırma ölçütü ve yatırım stratejisini inceledikten sonra, beklentilerinizi karşıladığını düşünüyorsanız, tek bir fona yatırım yapmak doğru olacaktır. Ancak sizin beklentinize uygun bir fon olmadığını düşünüyorsanız fonlardan oluşan bir sepet yapmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
Farklı iki yatırım aracının getirilerini kıyaslarken "net getiri" yani stopajdan arındırılmış getiri göz önünde bulundurulmalıdır. Halen mevduattan alınan stopaj %15, fonlardan alınan stopaj %10 oranındadır. Portföyünü minimum %51 oranında hisse senedinden oluşturan fonların bir yıl elde tutulması durumunda elde edilecek gelir ise vergiden muaf tutulmuştur. Portföyünün minimum %75 oranında hisse senedinden oluşturan hisse yoğun fonlarda ise elde tutulma süresine bakılmaksızın getiri üzerinden %0 stopaj oranı uygulanır.

Yatırım dünyasının en temel kabullerinden biri “ne kadar risk, o kadar getiri” kuramıdır. Yatırımcının ne derecede riski kabul edebildiği, aslında getiri potansiyelini de belirlemektedir.

Risk alabilmek marifet olmadığı gibi, riskten uzak durmak da kusur değildir. Doğru olan, yatırım amacınızı doğru ortaya koyup, alabileceğiniz risk seviyesini belirleyebilmektir.

Rasyonel yatırımcı, aynı risk seviyesindeki iki yatırım aracından getirisi yüksek olanı ya da aynı getiri beklentisine sahip iki yatırım aracından düşük riske sahip olanı tercih edecektir.

Riski yükseltmenin tek sebebi, daha yüksek getiri potansiyeline sahip olmaktır. Hisse senedi içeren fonlarda risk/getiri, fonun bulundurduğu hisse senedi oranıyla doğru orantılıdır. Tahvil/bono içeren fonlarda risk/getiri, fonun ortalama vadesiyle doğru orantılıdır. Vade uzadıkça risk/getiri beklentisi artar. Hisse senedi içeren fonlar sabit getirili enstrümanlara göre daha yüksek risk/getiri sağlamaktadır.

Investrade Portföy Yönetimi A.Ş.

SOSYAL MEDYA


Gelişmelerden haberdar olmak için bültenimize üye olun

Bu sitede yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.